Yeme- İçme Adabı - İmam Gazâli
İmam Gazâli… Hakkında eserler kaleme alınmış, çeşitli alanlarda kitaplar telif etmiş, tarihimizde önemli bir yere sahip olan büyük İslam âlimi. Biyografisini uzun uzadıya vermeyip kendisini kısaca tanıtmaya çalıştıktan sonra asıl konumuz olan Yeme- İçme Adabı adlı kitap üzerinde konuşmaya başlayabiliriz. Yemek yemek, beslenmek ve vücudumuzun ihtiyacı olan gıdaları almak, nedenlerin en küçüğüyle ifade edecek olursak hayatta kalmak için şart. Ancak yeme- içme gibi bedeni güçlendiren faaliyetler yalnızca yaşamın devamlılığı için mi yapılır? Gelin, kitaptaki şu sözlere kulak verelim:
’’Allah Teâlâ’ya ulaşmaya ilim ve amelden başka bir yol yoktur. İlim ve amelde devamlılığı sağlamak ise, ancak bedenin sıhhat ve selâmetine bağlıdır. Bedenin selâmeti ise, ancak gıdalarla mümkün olur…’’ İmam Gazâli’nin de dediği gibi beden sıhhati, ilim taliplerinin bilhassa üzerinde durması gereken konulardan bir tanesidir.
Muhteva
Kitabın içindekiler kısmına göz atan biri, şayet daha önce Arapça tahsil etmiş ve az çok klasik eser okumuş ise anlayacaktır ki kitaptaki konuların sınıflandırılıp numaralanması ve böylelikle konunun bölümlere ayrılması bize kadim eserlerden birini okuyor hissini veriyor. ’’ Hissini veriyor’’ ifadesini kullanmamdaki maksat, eserin aslının Arapça oluşundan kaynaklı elimizdeki metnin bir ’’çeviri metin’’ olduğuna dikkat çekmektir. Bir hocamızın da dediği gibi, yazarın ne dediğini anlamak için kitabın aslını, mütercimin o asıldan ne anladığını okumak için ise tercümesini okuyabilirsiniz.
Eser, tek başına yemek yemenin edepleri,
topluca yemek yemenin edepleri, ziyaretçi kardeşlere yemek sunmanın edepleri
gibi çeşitli başlıklarla kısımlara ayrılmış ve başlıkların her biri ayrıntılı
bir şekilde açıklanmaya gayret edilmiş. Misafirlere ikram konusunda dikkat
edilmesi gerekenlerde belki daha önce hiç duymadığınız bilgilere
rastlayabilirsiniz. Kitaptan istifade ettiğimi, bunun yanında İslami ilimler
tahsil etmeyen kimselerin bazı tabir ve ifadeleri anlamakta zorluk çekeceğini
söylemem gerekir. Belki böyle bir durum için, anlaşılmayan yerlerin bilgi
sahibi kişilere sorulması gerekebilir. Aynı zamanda İslam ahlakının iyice
anlaşılması ve zihinlerde oturması için başka eserlere de müracaat edilmelidir.
İçeriğe dair saydıklarımızın yanında
eserde ayet ve hadislerden birçok örneğe yer verildiğini de belirtmiş olalım.
Bunların içinde, yemekte fazla kişinin bulunmasının faziletine, yemeklerin
kötülenmemesi gerektiğine, yemek yedirmenin büyük sevap ve karşılıklarına
örnekler bulmak mümkün.
İmam Şâfiî’nin Öğütleri
Kitabın son
kısmında İmam Şâfiî rahmetullahi aleyhin birtakım öğütlerine yer verildiğini
görüyoruz. Bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
’’Dört şey insanın gözünün nurunu artırır:
1. Kıbleye doğru oturmak.
2. Uyku ânında gözüne sürme çekmek.
3. Yeşile bakmak.
4. Temiz elbise giymektir.’’
’’Aklı artıran dört şey vardır:
1. Fazla konuşmayı terk etmek.
2. Misvak kullanmak.
3. Salih kimselerle oturmak.
4. Âlimlerle oturmaktır.’’
Cenaze Evine Yemek Götürmek
Dikkat çekmek istediğimiz bir başka husus ise eserde geçen ’’ Cenaze evine yemek götürme’’ konusudur. Bilinir ki cenaze evinde matem ve acı hâkimdir ve bundan kaynaklı misafirlere ikramda bulunmak zor bir hal alır. Yakınların, belki komşuların eve yardımcı olmaları, yemek pişirip götürmeleri pek tabii güzel hasletlerden biri sayılacaktır.
Yazımızın sonuna gelirken kitabın
başındaki biyografide yer alan İmam Gazâli’nin vefatı hakkındaki bir kesiti
paylaşmak istiyorum:
’’Vefat etmeden önce arkadaşlarından biri ona ‘Bana bir nasihatte bulun’ dedi. O da ona ‘İhlas üzere ol.’ dedi ve bu sözünü ruhunu teslim edinceye kadar tekrar edip durdu.’’
Bu meyanda, ihlas kavramına hâkim olmak isteyenler
varsa konu hakkında araştırma yapabilir, ihlasa götüren yolları öğrenebilirler.
Son olarak,
Bedenimizin de hakkını verdiğimiz ancak
israftan kaçındığımız hayırlı bir ömür diliyorum.
Nesibe Sude ÜNAL
Yorumlar
Yorum Gönder