Yıldız Saati

 

    Loş bir ışığın altında, ahşap bir masanın üzerinde bir-iki kitap derginin arasından kendine yer bulan cümleler çıkıyor ortaya. Dışarıda gecenin sessizlik ve sükûneti, içeride o sessizliğin huzuru ve gönül hoşnutluğu. Yıldızların, henüz birilerinin gözüyle buluşmadığı saatler... Zaten çok azımız gökyüzüne bakacak cesaret ve zamanı bulabiliyor şimdilerde. Gecenin kaçı olduğu önemli değil veya bu yazının nerede yazıldığı da… Yalnızca şu birkaç cümleyi itina ile şuraya yerleştirmek istiyorum, buyurun:

    Birileri bir yerlerde güzel işler yapıyor. O güzel işlerin görünmeyen taraflarında yer alıyor. Birileri otobüse binerken zorlanan bir yaşlıya yardım ediyor, el uzatıyor. Birileri gönül alıyor, gönüllere dokunuyor, insanların hayatlarını değiştiriyor. O birileri belki de bilmiyorlar onları sessizce, kenarda köşede izleyen insanların olduğunu. O insanların bu güzel işleri örnek aldığını... 

    Kâl dilinden çok hâl dilinin önemsendiği şu günlerde insanların eylemleri, en az söylemleri kadar etkiliyor. 

    O halde haydi güzel işler peşinde koşmaya; birileri için taptaze, tertemiz, masmavi ufuklar olmaya! 

 

    Not: Kâl dili, konuşma dilini ifade etmektedir. 


Nesibe Sude ÜNAL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cân Diyârı

Her Yeni Gün

Yağmur Ertesi